tütmek

listen to the pronunciation of tütmek
Turkish - Turkish
Yaşamak, varlığını sürdürmek
Duman veya buhar çıkarmak: "Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti."- H. Taner
Dumanı geri vermek
Duman veya buhar çıkarmak
Yaşamak, varlığını sürdürmek: "Yurdumun üstünde tüten en son ocak."- M. A. Ersoy
Dumanı geri vermek: "Kahvelerin içi tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi."- S. F. Abasıyanık. Özlemek: "Bütün arkadaşları gözünde tütüyor şimdi."- H. Taner. İyi veya kötü kokmak
İyi veya kötü kokmak
Özlemek
tütme
Tütmek işi
tütmek
Favorites