susuzlaştırma

listen to the pronunciation of susuzlaştırma
Turkish - English
dehydration
dewatering
susuz
dehydrated
susuz
waterless
susuz
{s} thirsty

Emily needs to drink something, because she's thirsty. - Emily'nin bir şeyler içmeye ihtiyacı var, çünkü o susuz.

Tom said that he was thirsty. - Tom susuz olduğunu söyledi.

susuz
anhydrous
susuz
neat
susuz
without water: Beş günden beri susuzuz. We've been without water for five days
susuz
straight

Do you want your whiskey straight or should I mix it with water? - Viskinizi susuz mu istersiniz yoksa onu suyla karıştırmalımıyım?

susuz
(Biyokimya) anhydride
susuz
water-free
susuz
(Kimya) ammonia
susuz
dry

Tom prefers to drink dry red wine. - Tom susuz kırmızı şarap içmeyi tercih eder.

The man died of thirst in a dry country. - Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü.

susuz
juiceless
susuz
droughty
susuz
thirstier
susuz
waterless, dry; thirsty
susuz
waterless, dry
susuz
drought
susuz
(Tekstil) waterlesse
susuz
athirst
Turkish - Turkish

Definition of susuzlaştırma in Turkish Turkish dictionary

SUSUZ
Suyu çok az olan
SUSUZ
Suyu olmayan, suyu bulunmayan: "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti."- P. Safa
SUSUZ
Su olmadan
SUSUZ
Yağmursuz, kurak geçen
SUSUZ
Susamış olan: "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz."- F. R. Atay
Susuz
(Osmanlı Dönemi) NECRAN
Susuz
(Osmanlı Dönemi) HARRAN
Susuz
(Osmanlı Dönemi) LEHSAN
Susuz
(Osmanlı Dönemi) NAYİ'
Susuz
(Osmanlı Dönemi) HİYMAN
susuz
Susamış olan
susuz
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
susuzlaştırma
Favorites