such as to be tolerated or countenanced; permissible; allowable

listen to the pronunciation of such as to be tolerated or countenanced; permissible; allowable
English - Turkish

Definition of such as to be tolerated or countenanced; permissible; allowable in English Turkish dictionary

tolerable
{s} katlanılır

Onun kibri artık katlanılır değil. - His arrogance is no longer tolerable.

tolerable
dayanılabilir

Büyük olsalar bile, bütün acılar dayanılabilir olmalı. - All sorrows should be tolerable, even if they are great.

such as to
(Politika, Siyaset) nitelikte olmak
tolerable
ne iyi ne kotü
tolerable
{s} ne iyi ne kötü, orta derecede olan
tolerable
vasat/dayanılabilir
tolerable
şöyle böyle
tolerable
orta
tolerable
çekilir
as to be
Bkz. so as to be
tolerable
{s} hoşgörülebilir
tolerable
(Nükleer Bilimler) tolere edilebilir
tolerable
{s} kabul olunabilir
tolerable
(sıfat) hoşgörülebilir, dayanılır, katlanılır, çekilir, orta halli, iyice, biraz, kısmen
tolerable
{s} tahammül olunabilir
tolerable
{s} orta halli
tolerable
{s} iyice
tolerable
{s} biraz
tolerable
dili sıhhati oldukça tolerablenesstahammül imkanı
tolerable
tahammülü mümkün
English - English
tolerable
such as to be tolerated or countenanced; permissible; allowable
Favorites