English - Turkish
Definition of sticking together in English Turkish dictionary
- coherent
- uyumlu
- coherent
- mantıklı
- coherent
- {s} yapışık
- coherent
- (Nükleer Bilimler) bağdaşık
- coherent
- (İnşaat) kaynaşmış
- coherent
- evreuyumlu
- coherent
- yapışıcı
- coherent
- (İnşaat) kaynaşık
- stick together
- birbirine yapıştırmak
- stick together
- birbirine yapışmak
- coherent
- kolayca anlaşılan
- coherent
- birbirini tutan
- stick together
- birbirine yapış(tır)mak
- coherent
- kolay anlaşılır
- coherent
- tutarlı, mantıklı
- coherent
- yapışkan
- cohesion, sticking together, union
- uyum, birlikte sendika yapıştırma
- coherent
- (Tıp) Tutarlı, birbirine uygun, insicamlı, mantıklı
- coherent
- (Tıp) 1.Birbirine yapışık, birbirine tutunmuş, bitişik
- coherent
- {s} fiz. koherent, eşevreli
- coherent
- (sıfat) yapışık, tutarlı, birbirini tutan, uyumlu, ahenkli
- coherent
- coherently tutarlı olarak
- stick together
- tutturmak
- stick together
- birleştirmek
- stick together
- birbirinden ayrılmamak
- stick together
- ayrılmamak
- stick together
- dayanışarak tek bir cephe oluşturmak
- stick together
- (Fiili Deyim ) her zaman beraber olmak
- stick together
- yapıştırmak
- stick together
- birbirine destek olmak
Related Terms
English - English
Definition of sticking together in English English dictionary
- keeping loyal to one another, staying together
- coherent
- stick together
- be loyal to one another, especially in times of trouble; "The two families stuck together throughout the war
- stick together
- If people stick together, they stay with each other and support each other. If we all stick together, we ought to be okay
- stick together
- be close with each other; stay together
Related Terms
sticking together
Hyphenation
stick·ing to·geth·erTurkish pronunciation
stîkîng tıgedhırPronunciation
/ˈstəkəɴɢ təˈgeᴛʜər/ /ˈstɪkɪŋ təˈɡɛðɜr/
Resimler
History
Favorites