German - Turkish
Definition of steckdose in German Turkish dictionary
- [die] priz
- n {'ştekdo: zı} e priz
- soket
- priz
English - Turkish
Definition of steckdose in English Turkish dictionary
- outlet
- {i} satış yeri
- outlet
- (Ticaret) satış noktası
- outlet
- çıkış yeri
- outlet
- çıkış mili
- outlet
- çıkış yolu
- electric outlet
- çıngı çıkışı
- electric outlet
- çıngı fişi
- electric outlet
- elektrik fişi
- outlet
- delik
- outlet
- ağız
- electrical outlet
- Elektrik prizi
- outlet
- {i} fiş
- outlet
- {i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
- outlet
- çıkış yer
- outlet
- {i} çıkış
Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
-This sewage outlet is no longer in use.
Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
-My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- outlet
- (Biyoloji) çıkım
- outlet
- (Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
- outlet
- elek fiş
- outlet
- (isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
Related Terms
German - English
Definition of steckdose in German English dictionary
- electrical outlet
- power outlet
- socket
- power point
- receptacle (often wrongly: plug )
- outlet
- wall outlet
- wall socket
- electric outlet
- electrical socket
- electric socket
- socket outlet
- Steckdose für Handlampe
- handlamp socket
- Steckdose mit Schutzkontakt
- socket with earthing contact
- Steckerhülse (in der Steckdose)
- pin bushing
- Das Kabel reicht nicht ganz bis zur Steckdose.
- The lead doesn't quite reach the plug
- Gibt es im Bad keine Steckdose?
- Isn't there a socket in the bathroom?
- Kann ich diese Steckdose/diesen Stecker da für mein Ladegerät nehmen?
- Can I use this socket/plug for my charger?