English - Turkish
Definition of standard spelling of the noun form of license in English Turkish dictionary
- licence
- {i} lisans
Ben geçici bir lisans aldım.
-I've got a provisional licence.
Tom lisansını askıya aldırdı.
-Tom has had his licence suspended.
- licence
- (Kanun) ruhsatiye
- licence
- yasal izin
- licence
- ruhsat
Ben geçici bir ruhsat aldım.
-I've got a provisional licence.
- licence
- yetki vermek
- licence
- {f} lisans ver
- licence
- {i} evlenme cüzdanı
- licence
- {f} izin vermek
- licence
- izin, lisans
- licence
- (fiil) izin vermek, ruhsat vermek, yetki vermek
- licence
- i., İng., bak. license
- licence
- {i} özgürlüğün kötüye kullanılması
- licence
- ruhsat ver
- licence
- serbestlik/ruhsat
- licence
- ruhsat,v.lisans ver: n.lisans
- licence
- {i} ehliyet
O kadının sürücü ehliyeti yok.
-She doesn't have a driving licence.
Bir araba ehliyeti 18 yaşından itibaren alınabilir.
-A car licence can be held from age 18.
- licence
- {i} aşırı serbestlik
Related Terms
English - English
Definition of standard spelling of the noun form of license in English English dictionary
- licence
standard spelling of the noun form of license
Hyphenation
stand·ard spell·ing of the noun form of li·censeTurkish pronunciation
ständırd spelîng ıv dhi naun fôrm ıv laysınsPronunciation
/ˈstandərd ˈspeləɴɢ əv ᴛʜē ˈnoun ˈfôrm əv ˈlīsəns/ /ˈstændɜrd ˈspɛlɪŋ əv ðiː ˈnaʊn ˈfɔːrm əv ˈlaɪsəns/
Resimler
History
Favorites