German - Turkish
Definition of spion in German Turkish dictionary
- e {şpi'o: n} r casus
- [der] casus, ajan; (kapıda) gözetleme deliği
- casusluk etmek
English - Turkish
Definition of spion in English Turkish dictionary
- eyehole
- gözevi
- eyehole
- göz çukuru
- eyehole
- gözyuvası
- eyehole
- delik
- eyehole
- {i} göz
- spook
- (fiil) hayalet gibi görünmek
- spook
- korkut
Bir şey onu korkutmuş omalı.
-Something must've spooked her.
Bir şey onları korkutmuş olmalı.
-Something must've spooked them.
- spook
- {i} ajan
- spook
- tekinsiz
- spook
- hayalet halinde görünmek
- spook
- {i} casus
- spook
- {f} ürkütmek, korkutmak
- spook
- {i} hortlak
- spook
- {i} k.dili. ajan, casus
- spook
- {i} hayalet
Çocuklar yol boyunca farklı hayaletevlerden dehşet içinde koşarak geldiler.
-Children came running in terror from the different spookhouses along the street.
- spook
- {f} hayalet gibi görünmek
Related Terms
German - English
Definition of spion in German English dictionary
- spook
- spy
- eyehole
- Spion (an der Tür)
- spy hole
- (einen Spion) einschleusen
- to plant
- (einen Spion) einschleusen
- to infiltrate (a spy etc.)
- eingeschleuster Spitzel/Spion
- plant
Related Terms
Dutch - German
Definition of spion in Dutch German dictionary
- spionieren
- spitzel
Swedish - German
Definition of spion in Swedish German dictionary
- spionieren
- spitzel
Danish - German
Definition of spion in Danish German dictionary
- spionieren
- spitzel