Definition of spinne in German Turkish dictionary
- n {şpinı} e örümcek
- [die] örümcek
- istavroz dişlisi
- örümcek
Benim yatak odam örümceklerle dolu.
-In meinem Schlafzimmer wimmelt es von Spinnen.
Tom örümceklerden korkar.
-Tom hat Angst vor Spinnen.
Definition of spinne in English Turkish dictionary
- spider
- örümcek
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
-I saw a spider walking on the ceiling.
Bazı insanlar örümceklerden korkarlar.
-Some people are afraid of spiders.
- spider
- ağ
Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
-The bite of this spider causes intense pain.
Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.
-A big spider was spinning a web.
- spider
- spider web örümcek ağı
- spider
- ıstavroz
- spider
- kırılmadan tuzla buz olmak spider crab uzun ve ince bacaklı bir cins yengeç
- spider
- dökme demir tava
- spider
- örümcekli
- spider
- water spider su örümceği
- spider
- (Tıp) Örümcek şeklinde olan ben
- spider
- spider monkey örümcek maymunu
- spider
- Libinia
- spider
- {i} ayaklı tava
- spider
- {i} istavroz dişlisi
- spider
- {i} fayton
- spider
- (İnşaat) istavroz, örümcek
Related Terms
Definition of spinne in German English dictionary
- spider
There the spider waits for small insects like butterflies and dragonflies to be trapped.
-Dort wartet die Spinne darauf, dass kleine Insekten wie Schmetterlinge oder Libellen in die Fallen gehen.
I hate those spiders. They're always there to freak me out when I'm cleaning.
-Ich hasse diese Spinnen; wegen denen flippe ich jedes Mal aus, wenn ich sauber mache.
- shockmount
- Rote Spinne (Panonychus ulmi)
- European red spider mite
- junge Spinne
- young spider
- junge Spinne
- spiderling