English - Turkish
Definition of spend or pass the winter; keep or feed during the winter in English Turkish dictionary
- winter
- kış
New York'ta kış çok soğuk olabilir.
-Winter in New York can be very cold.
Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
-Winter is cold, but I like it.
- winter
- {s} kışlık
Tom yeni bir kışlık ceket satın aldı.
-Tom bought a new winter coat.
Mary yeni bir kışlık ceket aldı.
-Mary bought a new winter coat.
- winter
- {i} yaş (yıl)
- winter
- Physalis alkekengi
- winter
- (Arılık) kışlatma
- winter
- ihtiyarlık
- winter
- kışlatmak
- winter
- {f} kışlamak
- winter
- {f} kışı geçirmek
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
-Tom wondered if he had enough firewood to make it through the winter.
- winter
- Epiphyllum grandiflora
- winter
- {f} kışı geçirtmek
- winter
- {f} in kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak
- winter
- winter cherry güveyfeneri
- winter
- kışla ilgili
Related Terms
English - English
Definition of spend or pass the winter; keep or feed during the winter in English English dictionary
- {f} winter
spend or pass the winter; keep or feed during the winter
Hyphenation
spend or pass the winter; keep or feed dur·ing the win·terPronunciation
Resimler
Favorites