I often play tennis after school.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
Is there a flight in the afternoon?
- Öğleden sonra bir uçuş var mı?
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
If you see a mistake, then please correct it.
- Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
Do you plan to join us for a drink afterwards?
- Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
- Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
She married him the following year.
- Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
I haven't been back here since that unfortunate incident.
- Ben o talihsiz olaydan sonra burada tekrar bulunmadım.
Since my husband became sick he's lost as much as 20 kilograms and his pants are now baggy.
- Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
What time does the next train leave?
- Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
The water pipes froze and then burst.
- Su boruları dondu ve sonra patladı.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
Study harder from now on.
- Bundan sonra daha sıkı çalış.
From now on, I will not use that word.
- Bundan sonra, ben o kelimeyi kullanmayacağım.
You are the next in line for promotion.
- Tanıtım sırasında bir sonraki kişisin.
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
I can't remember what happened after that.
- Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
- Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
Do you plan to join us for a drink afterwards?
- Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
You walk on and I will catch up with you later.
- Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
I am uncertain when he will come next.
- Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum.
What he did next was quite a surprise to me.
- Onun daha sonra yaptığı benim için oldukça sürprizdi.
The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
- Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
Then I'll come again later.
- Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
- Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
After that, he went home.
- Ondan sonra, o, eve gitti.
I didn't see him again after that.
- Ondan sonra onu tekrar görmedim.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
What we should do next is the question.
- Mesele bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir.
Would you please tell me what I should do next?
- Lütfen bundan sonra ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz?
Tom became aware that he was no longer alone anymore.
- Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
I won't talk to you anymore.
- Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
Due to a technical malfunction, this train's service will be henceforth discontinued.
- Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
Where do we go after this?
- Bundan sonra nereye gideriz?
We have another test after this one.
- Bundan sonra bir testimiz daha var.
Tom named his boat after his girlfriend, but then she left him.
- Tom teknesine kız arkadaşının adını verdi ama sonra o onu terk etti.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Tom got here shortly after 2:30.
- Tom 2.30'dan az sonra buraya geldi.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
The bar is closing soon.
- Bar biraz sonra kapanıyor.
Soon after, Tom met a young woman named Mary. They married and decided to start a family.
- Biraz sonra, Tom, Mary adındaki genç bir kadınla tanıştı. Onlar aile kurmaya karar verdiler ve evlendiler.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
- Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
- Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
I'll explain the matter to you later on.
- Konuyu size daha sonra açıklayacağım.
I will telephone you later on.
- Daha sonra sana telefon edeceğim.
Tom left the house shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.
The party began shortly after midnight.
- Parti gece yarısından hemen sonra başladı.