Turkish - English
Definition of somon in Turkish English dictionary
- salmon
The only fish Tom likes to eat is salmon.
-Tom'un yemeyi sevdiği tek balık somondur.
The fish tasted like salmon.
-Balığın tadı somonunkine benziyordu.
- tan
- (Denizbilim) atlantic salmon
We have an incredible North Atlantic salmon.
-İnanılmaz bir Kuzey Atlantik somonumuz var.
- somon füme
- smoked salmon
- somon balığı
- Salmon
- somon balığı ızgara
- (Gıda) broiled salmon steak
- somon kalsitonin
- (Tıp) somon calcitonine
- somon kalsitonini
- (Tıp) somon calcitonin
- somon pembesi
- salmon pink
- somon rengi
- salmon
- somon rengi
- salmon pink
- somon rengi
- salmon color
- somon sandviç
- salmon sandwich
- kızıl somon
- (Denizbilim) onchorynchus nerka
- kızıl somon
- (Denizbilim) red salmon
- kızıl somon
- (Denizbilim) sockeye salmon
- kızıl somon
- (Denizbilim) blueback salmon
- kızıl somon
- (Denizbilim) sockeye
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of somon in Turkish Turkish dictionary
- Pembemsi turuncu renk
- Som (III)
- Hem denizde, hem tatlı sularda yaşayan, eti beğenilen, irice bir balık
- Son yıllarda ülkemizde de üretilmeye başlanan, eti lezzetli bir balık
- Bir tür balık
- somon balığı
- bakınız: som
Related Terms
English - Turkish
Definition of somon in English Turkish dictionary
- somon calcitonin
- (Tıp) somon kalsitonini
- somon calcitonine
- (Tıp) somon kalsitonin
Related Terms
somon
Hyphenation
so·monResimler
History
Favorites