something which is easily broken

English - Turkish

Definition of something which is easily broken in English Turkish dictionary

Related Terms

fragile

narin

Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın. - Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.

Bu karton kutular narindir. - These cardboard boxes are fragile.

fragile

{s} kırılgan

Dünya'nın iklimi kırılgandır. - The Earth's climate is fragile.

Mutluluk cam gibidir: kırılgandır. - Happiness is like glass: it is fragile.

fragile

{s} kırılabilir

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

fragile

{s} kolay kırılan, kırılgan

fragile

{s} kolay kırılır

fragile

{s} ince

fragile

{s} çıtkırıldım

fragile

nazik

fragile

{s} alıngan

fragile

{s} gevrek

fragile

(İnşaat) kırılır, kırılgan

English - English

Definition of something which is easily broken in English English dictionary

fragile

Hyphenation

some·thing which I·s eas·i·ly bro·ken

Turkish pronunciation

sʌmthîng hwîç îz izıli brōkın

Pronunciation

/ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈhwəʧ əz ˈēzəlē ˈbrōkən/ /ˈsʌmθɪŋ ˈhwɪʧ ɪz ˈiːzəliː ˈbroʊkən/