someone who binds, particularly someone who binds books; a bookbinder

listen to the pronunciation of someone who binds, particularly someone who binds books; a bookbinder
English - Turkish

Definition of someone who binds, particularly someone who binds books; a bookbinder in English Turkish dictionary

binder
(isim) ciltçi; cilt, kap; bağlayıcı madde; bağ, kuşak, geçici anlaşma, biçerbağlar
binder
(Tekstil) bağlayici, yapıştırıcı, binder
binder
(Otomotiv) astar
binder
ciltci
binder
yapıştırıcı
binder
(Tarım) biçer bağlar
binder
ciltçi
binder
cilt makinası
binder
dosya
binder
klasör

Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım. - I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one.

binder
bağlayıcı
binder
cilt makinası/ciltçi
binder
ciltevi
binder
{i} cilt
binder
{i} kap
binder
binderymücellithane
binder
(Askeri) İSTİF BAĞLAMA MALZEMESİ (ORD.), İSTİF DOLGU MALZEMESİ: İstifin dağılmasını önlemek üzere, mevzuat katları arasına konulan kanaviçe, kalın karton, ince tahta levha veya benzeri malzeme
binder
{i} tutkal
binder
{i} bağ
English - English
binder
someone who binds, particularly someone who binds books; a bookbinder

    Hyphenation

    some·one who binds, par·ti·cu·lar·ly some·one who binds books; a book·bind·er

    Pronunciation

Favorites