someone living at the same time

listen to the pronunciation of someone living at the same time
English - Turkish

Definition of someone living at the same time in English Turkish dictionary

contemporary
çağdaş

Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor. - Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature.

Yeni bir şiir tarzını belirleyen büyük çağdaş şair Nima Youshij idi. - The great contemporary poet who established a new style of poem was “Nima Youshij.”

contemporary
modern
contemporary
{i} eşzamanlı şey
contemporary
günümüzecontemporary with ile çağdaş
contemporary
eş zamanlı şey
contemporary
aynı zamana ait
contemporary
{s} aktüel
contemporary
yaşıt
contemporary
akran
contemporary
{i} aynı zamanda yaşamış olan kimse
contemporary
çağdaş (akın/yazar/vb.)
contemporary
diğeriyle aynı dönemde doğan/yaşayan kimse
contemporary
{s} eş zamanlarda yaşamış olan
contemporary
{s} çağcıl
contemporary
asri
contemporary
{s} çağdaş, muasır
contemporary
(sıfat) modern, çağcıl, aktüel, günümüze ait, çağdaş, yaşıt, eş zamanlarda yaşamış olan
English - English
contemporary

Cervantes was a contemporary of Shakespeare.

someone living at the same time

    Hyphenation

    some·one li·ving at the same time

    Turkish pronunciation

    sʌmwʌn lîvîng ät dhi seym taym

    Pronunciation

    /ˈsəmˌwən ˈləvəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm/ /ˈsʌmˌwʌn ˈlɪvɪŋ ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm/
Favorites