English - Turkish
Definition of solitary or lonely place; a desert or wilderness in English Turkish dictionary
- solitude
- {i} yalnızlık
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
-We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
-The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- solitude
- tenha yer
- solitude
- kendi başına olma
- solitude
- tenhalık
- solitude
- tek başına yaşama
- solitude
- tek başına olma
- solitude
- {i} ıssızlık
- solitude
- tenha
- solitude
- {i} tek başınalık
Related Terms
English - English
Definition of solitary or lonely place; a desert or wilderness in English English dictionary
- solitude
solitary or lonely place; a desert or wilderness
Hyphenation
sol·i·ta·ry or lone·ly place; a des·ert or Wil·der·nessPronunciation
Resimler
Favorites