so unpleasant or painful as to be unendurable

listen to the pronunciation of so unpleasant or painful as to be unendurable
English - Turkish

Definition of so unpleasant or painful as to be unendurable in English Turkish dictionary

unbearable
{s} katlanılmaz

O durmaksızın üç saat konuştu. O katlanılmaz. - He talked for three hours non-stop. He's unbearable.

Bileşik kırığın ağrısı neredeyse katlanılmazdı. - The pain of the compound fracture was almost unbearable.

unbearable
çekilmez

Mizah olmadan hayat çekilmez olurdu. Bu sevgi için de geçerlidir. - Life without humor would be unbearable. This applies to love as well.

Mary ne kadar yaşlanırsa o kadar çekilmez olur. - The older Mary gets, the more unbearable she becomes.

unbearable
{s} dayanılmaz

Katlanma dayanılmaz olabilir. - Bearing can be unbearable.

Bazı çocuklar dayanılmaz baskıdan kaçmak için intihara başvuruyorlar. - Some children resort to suicide in order to escape from unbearable pressure.

unbearable
Tahammülfersa
English - English
unbearable
so unpleasant or painful as to be unendurable
Favorites