so driven

English - Turkish

Definition of so driven in English Turkish dictionary

Related Terms

drive

dürtü

Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok. - Tom has no drive or ambition.

İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur. - The strongest drive in human nature is the wish to be important.

drive

muharrik

drive

(Bilgisayar) sürücüsü

Tom bir yarış otomobili sürücüsü olmak için gerekenlere sahip değildir. - Tom doesn't have what it takes to be a race car driver.

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

drive

inisiyatif

drive

çalışmaya zorlamak

drive

(taşıt) sürmek

drive

(araba/vb.) çekiş

drive

yürütmek

drive

-e zorlamak

drive

şiddetle tahrik etmek

drive

{f} önüne katmak

drive

{f} (drove, --n)

drive

{i} düşmanı püskürtme

drive

sürüklenmek

drive

{i} top sürme

drive

{i} sürücü

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum. - I think he is a good driver.

drive

{f} acele etmek

drive

(Nükleer Bilimler) sürgü

drive

sıkmak

English - English

Definition of so driven in English English dictionary

drive

Hyphenation

so driv·en

Turkish pronunciation

sō drîvın

Pronunciation

/ˈsō ˈdrəvən/ /ˈsoʊ ˈdrɪvən/

Videos

... driven and everybody is so focused on the next election ...

... And he was driven to resolve it. ...