situate, place; identify, find; establish oneself in a particular spot; settle

listen to the pronunciation of situate, place; identify, find; establish oneself in a particular spot; settle
English - Turkish

Definition of situate, place; identify, find; establish oneself in a particular spot; settle in English Turkish dictionary

locate
{f} yerini saptamak

Onların saklanma yerini saptamak bir haftamızı aldı. - It took us a week to locate their hideaway.

locate
yerleştir

Onlar Tom'u yerleştirdi. - They have located Tom.

locate
{f} (bir yerde) iskân etmek, yerleştirmek
locate
{f} yerini saptamak, yerini keşfetmek, bulmak
locate
Bulmak

Onların saklanma yerini bulmak bir hafta sürdü. - It took one week to locate their hiding place.

X ışınları kemiklerdeki kırıkları bulmak için kullanılır. - X rays are used to locate breaks in bones.

locate
kurmak
locate
yerini öğrenmek
locate
tam yerini keşfetmek
locate
x yerleş/yerleştir/sapta
locate
bir yerde iskân etmek
locate
dili sakin olmak
locate
yerini tayin etmek
locate
{f} yerleştirmek
locate
{f} yerleşmek
locate
{f} oturmak
English - English
{f} locate
situate, place; identify, find; establish oneself in a particular spot; settle

    Hyphenation

    situate, place; identify, find; es·tab·lish one·self in a par·ti·cu·lar spot; set·tle

    Pronunciation

Favorites