English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of relieve in English Turkish dictionary
- relieved
- rahatlamış
John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.
-John's parents seemed relieved to hear that he was safe.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
-John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
- relieved
- hafiflemek
- relieved
- içi rahat etmek
- relieved
- müsterih
- relieved
- içine sinmek
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- relieved
- ferah
- relieved
- {f} sıkıntısını hafiflet
- relieved
- ferahlamış
- relieved
- rahat
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
-John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.
-Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.
- relieved
- yatışmış
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- relieved
- sıkıntısını hafiflet(mek)
- relieved
- kurtar/hafiflet
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of relieve in English English dictionary
- relieved
simple past tense and past participle of relieve
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of re·lievePronunciation
Resimler
Favorites