Tom oldukça tertipli, değil mi?
 - Tom is quite organized, isn't he?
Çok tertipli değilim.
 - I'm not very organized.
Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
 - The new law should take a bite out of organized crime.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
 - Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
O toplantıyı kim düzenledi?
 - Who organized that meeting?
Biz bir proje ekibi düzenledik.
 - We organized a project team.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
 - The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom çok düzenli değil.
 - Tom isn't very organized.
Tom düzenli görünüyor.
 - Tom seems to be organized.