Turkish - English
Definition of simdiki zaman in Turkish English dictionary
- şimdiki zaman
- present
There is no heaven or hell. We can only live in the present.
-Cennet ya da cehennem yoktur. Biz sadece şimdiki zamanda yaşayabiliriz.
All of us are connected with the past and the future as well as the present.
-Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık.
- şimdiki zaman
- nowadays
- şimdiki zaman
- present tense
This sentence is in the present tense.
-Bu cümle şimdiki zamandadır.
- şimdiki zaman
- nonce
- şimdiki zaman
- present continuous tense
- şimdiki zaman
- times
- şimdiki zaman
- present continuous
- Şimdiki zaman
- (Dilbilim) present progressive tense
- şimdiki zaman
- at the present times
- şimdiki zaman
- now
- şimdiki zaman
- today
- şimdiki zaman gram
- the present continuous tense
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of simdiki zaman in Turkish Turkish dictionary
- Şimdiki zaman
- zamane
Related Terms
simdiki zaman
Hyphenation
şim·di·ki za·manPronunciation
Resimler
Favorites