Turkish - English
Definition of serayı in Turkish English dictionary
- sera
- {i} greenhouse
The burning of coal is responsible for more than 40% of Australia's greenhouse gas emissions.
-Kömürün yanması Avustralya'nın sera gazı emisyonlarının% 40'ının daha fazlasından sorumludur.
The aroma of the flowers was the first thing Sarah noticed when she entered the greenhouse.
-Çiçeklerin kokusu Sarah'ın seraya girdiğinde fark ettiği ilk şeydi.
- sera
- (Tarım) cold frame
- sera
- (İnşaat) glass house
- sera
- plant-house
- sera
- conservatory
- sera
- forcing frame
- sera
- span
- sera
- stove
- sera
- orangery
- sera
- winter garden
- sera
- glasshouse
- sera
- forcing bed
- sera
- plant house
- sera
- greenhouse, hothouse, conservatory; (propagating) pit; hotbed; cold frame
- sera
- forcing house
- sera
- hothouse
- sera
- frame
- sera
- garden frame
- sera
- greenery
There's a lot of greenery in Tokyo Midtown!
-Tokyo Midtown'da bir sürü sera var!
Related Terms
English - English
Definition of serayı in English English dictionary
- sera
- a plural form of serum
- sera
- plural of serum
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of serayı in Turkish Turkish dictionary
- sera
- Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, ser (II)
- SERA
- (Osmanlı Dönemi) (-) f. "Şarkı söyleyen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Nağme-serâ Şarkı söyleyen, nağme söyleyen
- SERA
- (Osmanlı Dönemi) f. "Şarkı söyleyen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Nağme-serâ $ : Şarkı söyleyen, nağme söyleyen
- sera
- Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, ser
- sera
- Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir göl
- sera
- Saray
- sera
- (Osmanlı Dönemi) yer, toprak, arz, en alt, aşağı
Related Terms
serayı
Hyphenation
se·ra·yıResimler
History
Favorites