sembol

listen to the pronunciation of sembol
Turkish - English
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Fr. Kararlaştırılmış bir mânası olan işaret. Bir mânanın şekil veya madde halinde gösterilmiş sureti
Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, remiz, rumuz, timsal, simge: "Baykuş ve karga uğursuzluğun, merkep bönlüğün, domuz pisliğin, kaz alıklığın, aslan cesaretin, at zekâ ve adaletin, köpek sadakatin, bülbül aşkın, kelebek gençliğin işaret ve sembolü olmuştur."- A. Haşim
Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, remiz, rumuz, timsal, simge
simge