O, zaman zaman beni ziyaret etti.
- He occasionally visited me.
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
- Tom occasionally visited Mary at her parents' house.
Bazen işler planlandığı gibi gitmez.
- Occasionally, things don't go as planned.
Onlar bazen buraya gelir.
- They come here occasionally.
Ara sıra Tom'a rastlarım.
- I run into Tom occasionally.
Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.
- They visited me occasionally.