see avale, v

listen to the pronunciation of see avale, v
English - Turkish

Definition of see avale, v in English Turkish dictionary

avail
yaramak
avail
faydası olmak
avail
{f} işe yaramak
avail
faydalı olmak
avail
faydalı
avail
(Ticaret) kazanç
avail
(Politika, Siyaset) yararı dokunmak
avail
sonuç
avail
yararlanmak
avail
kendisine yarar sağlamak
avail
kullanış
avail
{i} yarar

Bu fırsattan yararlansan iyi olur. - You had better avail yourself of this opportunity.

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

avail
{f} yararı olmak
avail
(isim) yarar, fayda, kâr, avantaj
avail
of no avail beyhude
avail
yarar sağla
avail
boşuna

Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna. - I have tried to overcome my shyness, but to no avail.

O boşuna çite tırmanmaya kalkıştı. - He attempted to climb the fence to no avail.

avail
to avail oneself of yararlanmak
English - English
avail
see avale, v
Favorites