sebi̇ke

listen to the pronunciation of sebi̇ke
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Eritilerek kalıba dökülmüş şey, külçe. Kalıba dökülmüş altın veya gümüş
(Osmanlı Dönemi) Hafif, küçük
herke
Un, su ve yumurta karışımı
herke
Bakraç, kova: "... kadınlar da başlarını örtüledikleri gibi ellerinde herkeler, tatlı su çeşmelerinin başında, mezarlıktaki servilerde kargaların meclis kurması gibi toplandılar."- T. Dursun K
herke
Bakraç, kova
meke
Konya'nın Karapınar ilçesinde bir göl
meke
Mısır bitkisi ve tanesi
meke
Konya'nın Karapınar ilçesinde küçük bir göl
meke
Bir av kuşu
meke
ördeğe benzer bir su kuşu, av kuşu
meke
iç Anadolu'da volkanik bir göl
meke
Su kıyılarında yaşayan çok iri bir kuş
Turkish - English

Definition of sebi̇ke in Turkish English dictionary

herke
everyone