Harry Amerikalı bir aktördür.
- Harry ist ein US-amerikanischer Schauspieler.
Aktör kendi bölümünü inceledi.
- Der Schauspieler sah sich seinen Part an.
Aktör kendi bölümünü inceledi.
- Der Schauspieler sah sich seinen Part an.
Charlie Chaplin bir oyuncudur.
- Charlie Chaplin is an actor.
Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
- The actor’s career lasted for thirty years.
Kadın oyuncu, olduğundan daha genç gözüküyor.
- The actress looks younger than she really is.
Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- You'll never be an actress.
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
- Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
Leonardo DiCaprio, Hayalet filminde Hugh Glass rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazandı.
- Leonardo DiCaprio won the Oscar for best actor for his role as Hugh Glass in The Revenant.
O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
- She had a picture taken with an actor.
Brad Pitt bir aktördür.
- Brad Pitt is an actor.
Benim için sürpriz oldu, o çok güzel bir aktrisle evlendi.
- To my surprise, he got married to a very beautiful actress.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
That actor is both attractive and good at acting.
- Jener Schauspieler ist sowohl attraktiv als auch ein guter Darsteller.
He became a famous actor.
- Er ist ein berühmter Schauspieler geworden.
That was a mediocre movie with mediocre actors.
- Das war ein mittelmäßiger Film mit mittelmäßigen Schauspielern.
The audience acclaimed the actors for their performance.
- Das Publikum feierte die Schauspieler für ihre Darbietung.