Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
savağı
Turkish - English
Definition of
savağı
in Turkish English dictionary
Related Terms
savak
(Denizbilim)
outlet box
savak
(İnşaat)
channel
savak
penstock
savak
sluice
savak
(Denizbilim)
monk
dip savağı
Bottom outlet
taşma savağı
Spillway
acil durum savağı
emergency spillway
dip savağı
(İnşaat)
bottom sluice
savak
sluice, sluiceway
savak
floodgate, flume, sluice
savak
sluiceway
savak
sluice system (for diverting excess water)
savak
spillway
tehlike dolu savağı
emergency spillway
ölçme savağı
notched weir
ölçü savağı
notched weir
ölçü savağı
measuring weir
English - English
Definition of
savağı
in English English dictionary
Related Terms
SAVAK
The Iranian security and intelligence service from 1957 to 1979
The CIA wanted SAVAK to serve as its eyes and ears against the Soviets.
Turkish - Turkish
Definition of
savağı
in Turkish Turkish dictionary
Related Terms
SAVAK
(Hukuk)
Değirmen veya kanal suyunu başka bir yöne çevirmek işine yarayan düzen
savak
Değirmen arkındaki fazla suyun akması için açılan ikinci su yolu
savak
Tunceli, Erzincan, Bingöl gibi illerin dağlık kesimlerinde üretilen bir cins tulum peyniri
savak
Aptal, salak
savak
Suyu değirmene ulaştıran tahta su yolu
savak
Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen
savak
Değirmen suyunu başka yöne akıtmak için yapılan düzen
savak
Değirmenin suyunu başka tarafa akıtmak için yapılan düzenek
savak
Suyu başka yöne akıtmak için yapılan düzenek
savak
Akarsu kenarlarında hayvanlara su içirilen yer
savak
Suyun değirmeni çevirmek için demir boruya girdiği yer
English - Turkish
Definition of
savağı
in English Turkish dictionary
Related Terms
savak
(Denizbilim)
sluice
savağı
Hyphenation
sa·va·ğı
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
savağı
face, dial (of a clock or instrument)
sidikli meşe
[der] berber, kuaför¡
heyecanlandım
done by hand without mechanical aids or ..
(beiboot auf kriegsschiffen) iskampaviya
More...
Clear
Favorites
More...
Clear