sanatları

listen to the pronunciation of sanatları
Turkish - English
arts
Arts Regional Touring Service
Plural of art
Analog Real-Time Synthesizer; the name of the multimedia architecture/library/toolkit used by the KDE project (note capitalization)
{i} humanities, studies intended to provide general knowledge and intellectual skills (as distinguished from Science)
studies intended to provide general knowledge and intellectual skills (rather than occupational or professional skills); "the college of arts and sciences"
Crafts, dance, drama and music
Automated Radar Terminal System
Automated Radar Terminal Systems
The arts include the visual arts, literature (written and oral), music, and theater arts
aRts is the Analog Real-time Synthesizer A powerful media framework used by Noatun
Dance, music, theater and visual arts
Dance Drama Literary Arts Music Visual Arts Glossary of Terms
Degrees in Arts In the mediæval ages the full course consisted of the three subjects which constituted the Trivium and the four subjects which constituted the Quadrivium: - The Trivium was grammar, logic, and rhetoric The Quadrivium was music, arithmetic, geometry, and astronomy The Master of Arts was the person qualified to teach or be the master of students in arts; as the Doctor was the person qualified to teach theology, law, or medicine
sanat
art

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

sahne ve gösteri sanatları
stage and performing arts
sanat
art; craft, trade; skill, ability
sanat
workmanship
sanat
ability
sanat
skill

He who has skill and art, becomes famed in the world. - Yeteneği ve sanatı olan bu dünyada ünlü olur.

I have absolutely no artistic skills. - Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.

sanat
(Ticaret) business

A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen. - Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

sanat
trade
baskı sanatları
imprint art
sanat
of art
el sanatları
crafts
ev sanatları
domestic arts and crafts
müzik ve sahne sanatları ödülü
Grammy
sanat
artifice
sanat
craft, trade, or skill
sanat
craft

The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece. - Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.

Craft must have clothes, but truth loves to go naked. - El sanatının giysisi olmalı, ama gerçek çıplak gitmeyi seviyor.

sanat
artistry, artistic quality
sanat
craftsmanship, artisanry, craft, skill
sanat
profession
sanat
ics
sanat
address
sanat
occupation
tekstil sanatları
textile crafts
yazı sanatları
graphics
Turkish - Turkish

Definition of sanatları in Turkish Turkish dictionary

Sanat
(Osmanlı Dönemi) NI'ME
el sanatları
El tezgâhlarında bir yardımcı araç kullanarak yapılan işlerin hepsi
sanat
Bir şey yapmadan gösterilen ustalık
sanat
Zanaat
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım: "Caz ve caz havaları ne yazık ki bizim çok verimli o millî halk sanatımızı da baltaladı."- R. H. Karay
sanat
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık: "Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi."- T. Buğra
sanat
Yaratıcı insan etkinliği
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
süsleme sanatları
Bir yapıyı, bir eşyayı kullanış amacıyla birlikte göze daha güzel göstermek için çeşitli türlerde yapılan estetik çalışmaların tümü
sanatları
Favorites