That tie suits you very well.
- Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
I've brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
This book may well be useful to you.
- Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
Who told the story to you?
- Sana hikayeyi kim anlattı?
My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
- Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
- Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
Twice and thrice had I loved thee before I knew thy face or name.
- Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.