Turkish - English
Definition of salyangoz in Turkish English dictionary
- snail
Bob ate the snail, then vomited.
-Bob salyangoz yedi,sonra kustu.
The very thought of eating snails makes me feel sick.
-Salyangoz yeme düşüncesi beni hasta hissettiriyor.
- (Anatomi) cochlea
- helix
- winkle
- (Tabiat Doğa) (yumuşakçalar, naime) [syn.: salyangoz, sümüklüböcek] snail
- (yemeklik) escargot
- (Mimarlık) scroll
- worm
- salyangoz dişli çarkı
- snail
- salyangoz dişli çarkı
- snail wheel
- salyangoz dişlisi
- worm wheel
- salyangoz kabuğu
- snail shell
- salyangoz merdiven
- spiral staircase
- salyangoz çarkı
- scroll gear
- Müslüman mahallesinde salyangoz satmak
- to sell refrigerators to the Eskimos
- dikenli salyangoz
- murex
- tekerlekli salyangoz (oyuncak)
- pull along snail
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of salyangoz in Turkish Turkish dictionary
- Yumuşakçalardan, bahçelerin nemli yerlerinde yaşayan, sarmal kabuklu küçük hayvan
- Yumuşakçalardan, bahçelerde yaşayan, sarmal kabuklu küçük hayvan (Helix)
- elbiz
- gokle
- kongaz
- fiskele
- fişgene
- iskolek
- ilbiz
- dikenli salyangoz
- Karından bacaklılar sınıfından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, kabuğu üzerinde birçok dikeni olan bir yumuşakça (Murex)
Related Terms
salyangoz
Hyphenation
sal·yan·gozPronunciation
Resimler
History
Favorites