salary, wages

listen to the pronunciation of salary, wages
English - Turkish

Definition of salary, wages in English Turkish dictionary

screw
vida

Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu. - Tom put the screws in a small plastic bag.

Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir. - Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.

screw
{f} sikişmek
screw
{f} vidala

Somunu vidalamadan önce ona bir pul koyun. - Before you screw on the nut, put a washer on it.

Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu. - Tom put the screws in a small plastic bag.

screw
burulmak
screw
(Argo) mercimeği fırına vermek
screw
pervane
screw
sıkışmak
screw
(Argo) aşk yaşamak
screw
sikmek
screw
kazıklamak
screw
kâğıt külah
screw
(out of ile) zorla almak
salary and wages
(Ticaret) maaş ve ücretler
screw
{i} tütün paketi
screw
{i} gemi pervanesi
screw
{f} dönmek
screw
{i} zorlama
screw
{f} vıdala
English - English
screw
salary, wages
Favorites