Turkish - English
Definition of salıncağın in Turkish English dictionary
- swing of
- up swing
- salıncak
- swing
I didn't see any children playing on the swings.
-Salıncaklarda oynayan çocuk görmedim.
They like to play on the swings in the park.
-Onlar parktaki salıncaklarda oynamayı seviyorlar.
- salıncak
- (Otomotiv) suspension arm
- salıncak
- swing (a device for swinging)
- salıncak
- a hammock (used to rock a baby to sleep)
- salıncak
- swing; hammock
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of salıncağın in Turkish Turkish dictionary
- Salıncak
- kuflan
- Salıncak
- (Osmanlı Dönemi) ÜRCUHA
- Salıncak
- banuc
- Salıncak
- ılıncak
- Salıncak
- gansura
- Salıncak
- (Osmanlı Dönemi) ÜRCUCE
- salıncak
- Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak
- salıncak
- İki ucundan iki iple yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı: "Salıncağa annesi binmedi, o bindi yalnız."- T. Dursun K. Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak
- salıncak
- İki ucundan iki iple yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
Related Terms
salıncağın
Hyphenation
sa·lın·ca·ğınResimler
History
Favorites