sakallı

listen to the pronunciation of sakallı
Turkish - English
bearded

There were several bearded men in the park. - Parkta birkaç tane sakallı adam vardı.

bearded; whiskered, bewhiskered
with a beard
barbelled
barbate
whisker
awn
sakal
beard

Although he's young, he has a grey beard. - Genç olmasına rağmen gri sakalı var.

Tom decided to try trimming his beard with a knife, but he wasn't very successful. - Tom bir bıçakla sakalını düzeltmeyi denemeye karar verdi, fakat çok başarılı değildi.

sakallı adam
beaver
sakallı akbaba
lammergeier
sakallı akbaba
lammergeyer
sakallı yarasa
(Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: Vespertilionidae) barbastelle
saçlı sakallı
(someone) who is of advanced years (and thus ought to behave more sensibly)
sakal
barb

Tom has his beard trimmed by a barber. - Tom sakalını bir berbere düzelttirdi.

sakal
{i} whiskers
sakal
facial hair
top sakallı
top beard
kızıl sakallı
red bearded
sakal
fungus; barb
sakal
beaver
sakal
pogono
sakal
sharp hook-like projection
sakal
gill
sakal
{i} fungus
sakal
(Anatomi) barba
sakallı
Favorites