Turkish - English
Definition of sıska in Turkish English dictionary
- spare
- puny, bony, spare, lean, gaunt, skinny, scrawny, scraggy
- puny
- scrawny
Tom doesn't know the difference between thin and scrawny.
-Tom zayıf ve sıska arasındaki farkı bilmiyor.
- weedy
- dropsical
- thin and weak, scrawny and undersized, puny
- gaunt
I recoiled when I saw how gaunt she had become.
-Onun ne kadar sıska olduğunu gördüğümde irkildim.
- scraggy
- skinny
He was awfully skinny.
-O son derece sıska idi.
If you want to get skinny, you should stop grazing between meals.
-Sıska olmak istiyorsan öğünler arasında otlanmayı bırakmalısın.
- lank
- rickety
- meager
- thin
Tom was painfully thin.
-Tom aşırı derecede sıskaydı.
Tom doesn't know the difference between thin and scrawny.
-Tom zayıf ve sıska arasındaki farkı bilmiyor.
- pinched
- lean
- bony
- stringy
- the gaunt
- emaciated
- peaked
- sıska kimse
- scrag
- sıska tip
- wraith
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sıska in Turkish Turkish dictionary
- Çok zayıf ve kuru, kaknem, arık
- arık
- SISKA
- Çok zayıf ve kuru, kaknem, arık: "... eskimiş zeytinyağında kızartıp meze diye sunduğu sıska balıkları geveliyoruz."- E. E. Talu
- SISKA
- Karın boşluğuna su dolmuş olan
- sıska olmak
- Aşırı zayıf olmak
- sıska olmak
- Karın boşluğuna su dolarak karnı şişmek