Hey, guess what? There's a country called Brazil! You don't say..
You didn't do a very good job, I said.
 - Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
I remember what he said.
 - Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
She told me that she had bought a CD.
 - Bana bir CD aldığını söyledi.
My father told me not to read a book in my bed.
 - Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
Say it in another way.
 - Onu başka bir şekilde söyle.
Some doctors say something to please their patients.
 - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
This is confidential, I can only tell him personally.
 - Bu gizli, sadece ona kişisel olarak söyleyebilirim.
I told you that in confidence, so why did you tell Jane about it?
 - Onu sana sır olarak söyledim, öyleyse niçin Jane'e ondan bahsettin?
Please tell me where you will live.
 - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
Could you please tell me why you love her?
 - Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
He began by saying that he would not speak very long.
 - O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
It goes without saying that honesty is the key to success.
 - Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.
 - Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.
If you don't have anything nice to say, keep your mouth shut.
 - Söyleyecek güzel bir şeyin yoksa ağzını kapalı tut.