John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
 - John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
 - I felt relieved when my plane landed safely.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
 - John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
Onu bildiğim için çok rahatladım.
 - I am very much relieved to know that.