Definition of registrierkasse in German Turkish dictionary
- kaydı para
Definition of registrierkasse in English Turkish dictionary
- register
- {i} nikâh memuru
- register
- {i} valf
- register
- {i} subap
- register
- tescillemek
- register
- (Kanun) kaydettirmek
- register
- intibak etmek
- cash register
- otomatik kasa
- cash register
- otomatik makinalı vezne
- cash register
- yazarkasa
Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.
-Tom caught Mary stealing his money from the cash register.
Bayan satış elemanı yazarkasayı açamadı.
-The salesgirl couldn't open the cash register.
- register
- ses perdesi
- register
- kayıt
Yarına kadar alacağımız kurslar için kayıt yaptırmalıyız.
-We must register for the courses that we're going to take by tomorrow.
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
-I haven't registered for classes yet.
- cash register
- kasa
Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.
-A fat cash register attracts robbers.
Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
-There's a long line at every cash register.
- cash register
- yazar kasa
Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.
-A fat cash register attracts robbers.
Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
-There's a long line at every cash register.
- register
- {i} nüfus memuru
- register
- {f} dışa vurmak
- register
- ismini sicile geçirmek
- register
- kaydolunmak
Related Terms
Definition of registrierkasse in German English dictionary
- register
- cash register
Well, said the shopkeeper, motioning for Dima to follow her to the cash register. That'll be 3,000,000.99, then.
-Gut, sagte die Ladenbesitzerin und bedeutete Dima, dass er ihr zur Registrierkasse folgen solle. Das macht dann also 3.000.000,99.
- Kassastreifen (Registrierkasse)
- till roll
- Kassastreifen (Registrierkasse)
- cash register tape
- Quittungsdrucker (Registrierkasse)
- cash register printer
- Quittungsdrucker (Registrierkasse)
- customer's receipt printer