Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
- There's a long line at every cash register.
Lütfen kasaya ödeyin.
- Please pay at the register.
Tom bir organ bağışçısı olmak için kayıt yaptırdı.
- Tom registered to become an organ donor.
Ben o ders için kayıt yaptırabilir miyim?
- Can I register for that class?
Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
- Have you come to register a crime?
Nerede kaydetmeliyiz?
- Where should we register?
Kayıt olmak için buraya tıklayın.
- Click here to register.
O sınıfa kaydolacağım.
- I will register for that class.
Yeni bir alan adına nasıl kaydolacağımı anlayamıyorum.
- I can't figure out how to register a new domain name.
Kaydolmak zorunda mıyım?
- Do I have to register?
Katılmak istersen, kaydolmak zorundasın.
- If you want to participate, you have to register.
Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.
- Tom caught Mary stealing his money from the cash register.
Bayan satış elemanı yazarkasayı açamadı.
- The salesgirl couldn't open the cash register.
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
Belirtilen eposta adresi zaten kayıtlı.
- The specified email is already registered.
Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
- Have you come to register a crime?