Turkish - Turkish
Definition of raz%C4%B1 in Turkish Turkish dictionary
- RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Marangozların işini tanzim eden
- RAZ
- (Osmanlı Dönemi) f. Gizli sır, saklı şey
- RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Mimar
- RAZ PUŞ
- (Osmanlı Dönemi) f. Sır saklayan, sır gizleyen
- raz
- Gizli şey, sır
- raz
- Sır, gizli tutulan şey
- râz
- (Osmanlı Dönemi) sır, gizlilik
- A'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Hastalık alâmetleri
- A'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Kazalar, felâketler, musibetler
- A'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) (Araz. C.) Arazlar, işaretler, nişanlar, alâmetler
- A'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Tesadüfler
- MA'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) (Ma'rez-Ma'riz) Bir şeyin arzolunduğu yer. Göründüğü yer. Sergi, meşher
- Mİ'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Bir sözün gizli mânâsı. Ta'riz
- Mİ'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) (C: Meâriz) Zıpkın adı verilen yeleksiz uzun ok
- İ'RAZ
- (Osmanlı Dönemi) Yüz çevirmek. Başka tarafa dönmek. İctinab, çekinmek
Related Terms
French - Turkish
Definition of raz%C4%B1 in French Turkish dictionary
- raz
- [le] hızlı akıntı
- raz de marée
- deniz baskını, deprem dalgaları
Related Terms
French - English
Definition of raz%C4%B1 in French English dictionary
- raz
- {n} race
- raz de marée
- {n} tidal wave
Related Terms
raz%C4%B1
Hyphenation
raz%c4%b1Resimler
Favorites