quick, fast, swift

listen to the pronunciation of quick, fast, swift
English - Turkish

Definition of quick, fast, swift in English Turkish dictionary

rapid
hızlı

O heyecanlandığında, gittikçe daha hızlı konuştu. - As he grew excited, he spoke more and more rapidly.

O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı. - He has made rapid progress in English.

light footed
çevik
rapid
sıldırım
rapid
(ırmak/vb.) en hızlı akan yeri
rapid
(yokuş) dik
rapid
süratli
rapid
iti
light footed
ayağı çabuk
light footed
hızlı
light footed
ayağına çabuk
light footed
çabuk
rapid
{s} ışığa hassas (film)
rapid
{s} sarp
rapid
dik/hızlı
rapid
ivinti yer
rapid
(sıfat) çabuk, hızlı, seri, ani, dik, sarp, ışığa hassas (film)
rapid
{s} dik
rapid
{s} çabuk

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim. - My wishes for your father's rapid recovery.

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor. - The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.

English - English
light footed
{s} rapid
quick, fast, swift
Favorites