providing guidance or direction

listen to the pronunciation of providing guidance or direction
English - Turkish

Definition of providing guidance or direction in English Turkish dictionary

leading
öncülük eden
leading
(Bilgisayar) başlangıç önce gelen
leading
kurşunlama
leading
kurşunla kaplama
leading
(Bilgisayar) başlangıç
leading
kurşun kaplı
leading
kılavuzluk
leading
{f} öncülük et
leading
en önemli
leading
önde olan
leading
temel
leading
kılavuzluk eden
leading
önde gelen

Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi. - A leading specialist was brought in to authenticate the painting.

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir. - China is the world's leading producer of rice.

leading
{s} ana
leading
{s} başlıca
leading
önde o
leading
rehber olan
leading
{s} önemli

O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı. - He never forgot his ambition to become a leading politician.

leading
{f} öncülük et: prep.yol açan,önde gele
leading
ima
English - English
leading

Avoiding leading questions if you really want the truth.

providing guidance or direction

    Hyphenation

    pro·vid·ing guid·ance or di·rec·tion

    Turkish pronunciation

    prıvaydîng gaydıns ır dayrekşîn

    Pronunciation

    /prəˈvīdəɴɢ ˈgīdəns ər dīˈreksʜən/ /prəˈvaɪdɪŋ ˈɡaɪdəns ɜr daɪˈrɛkʃɪn/
Favorites