English - Turkish
Definition of proof by deduction from known truths in English Turkish dictionary
- analysis
- analiz
Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.
-Modern DNA analysis has exonerated many people on death row in the US.
Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
-In the last analysis, methods don't educate children; people do.
- analysis
- tahlil
- analysis
- {i} çözümleme
- analysis
- (Muzik) çözümleyen
- analysis
- çözümlemek
- analysis
- (Dilbilim) çözümlenme
- analysis
- ayrım
- analysis
- quantitative analysis nicel çözümleme
- analysis
- electrolytic analysis elektrolitik tahlil
- analysis
- tahlil etme
- analysis
- chemical analysis kimyasal tahlil
- analysis
- (Askeri) İNCELEME, ANALİZ, ÇÖZÜMLEME: Bir sorunun yöntemli olarak araştırılması ve daha ayrıntılı olarak incelenmesi için sorunun daha küçük ilişkili birimlere ayrılması
- analysis
- {i} inceleme
- analysis
- (Sosyoloji, Toplumbilim) çözümlemes
Related Terms
English - English
Definition of proof by deduction from known truths in English English dictionary
- analysis
proof by deduction from known truths
Hyphenation
proof by de·duc·tion from known truthsTurkish pronunciation
pruf bay dîdʌkşın fırm nōn truthsPronunciation
/ˈpro͞of ˈbī dəˈdəksʜən fərm ˈnōn ˈtro͞oᴛʜs/ /ˈpruːf ˈbaɪ dɪˈdʌkʃən fɜrm ˈnoʊn ˈtruːθs/
Resimler
Favorites