Definition of pron. its own body; of its own body; by its own body in English Turkish dictionary
- itself
- (Felsefe) kendinde
Güzellik kendinde güzeldir.
-Beauty is beautiful in itself.
- itself
- kendi
Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
-America fancies itself the world's freest nation.
Mum kendiliğinden söndü.
-The candle went out by itself.
- itself
- kendisi
Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.
-If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
-What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
- itself
- sadece
Tarih sadece kendini tekrarlıyor.
-History is merely repeating itself.
Problemin sadece birkaç kötü şirket değil de bütün bir sistem olduğunun farkına varmış durumdayız.
-We came to realize that the problem isn’t just a few bad corporations but the entire system itself.
- itself
- kendini
Dünya kendini düşük bir noktada buluyor.
-The world finds itself at a low point.
Sorun sonunda kendini çözecektir.
-The problem will eventually solve itself.
- itself
- bizzat
Related Terms
Definition of pron. its own body; of its own body; by its own body in English English dictionary
- itself