English - Turkish
Definition of produced or effected by force; not spontaneous; unnatural; abnormal in English Turkish dictionary
- violent
- (Askeri) ŞİDDETLİ, AZILI
- violent
- {s} aşırı
- violent
- {s} sert
Erkekler bazen serttir.
-Men are sometimes violent.
Dan son derece sert bir adamdı.
-Dan was an extremely violent man.
- violent
- {s} şiddetli, sert, zorlu
- violent
- şedit
- violent
- ters
- violent
- can yakan
- violent
- zorlu
- violent
- şiddet yüzünden olan
- violent
- cebirli
- violent
- violentlyşiddetle
- violent
- vahşice
- violent
- {s} saldırı sonucu olan
- violent
- göz alan zorla yapılan
- violent
- violent death kaza sonucu ölüm
- violent
- fena
- violent
- {s} çok kötü
- violent
- cebren ölüm
- violent
- (sıfat) şiddetli, sert, saldırı sonucu olan, aşırı, berbat, çok kötü
Related Terms
English - English
Definition of produced or effected by force; not spontaneous; unnatural; abnormal in English English dictionary
- violent
produced or effected by force; not spontaneous; unnatural; abnormal
Hyphenation
pro·duced or effected by force; not spontaneous; unnatural; ab·nor·malPronunciation
Resimler
Favorites