precipitation that is intermittent in time, space, or intensity

English - Turkish

Definition of precipitation that is intermittent in time, space, or intensity in English Turkish dictionary

Related Terms

shower

sağanak

Hava tahmini sağanaklar olacağını söylüyor. - The weather forecast says there'll be showers.

Koşarken sağanak yağmura yakalandım. - I was caught in a shower while I was jogging.

shower

duş

Genellikle tenis oynadıktan sonra bir duş alırım, ama bugün alamadım. - I usually take a shower after I play tennis, but today I couldn't.

O her zaman duşta şarkı söyler. - He always sings while having a shower.

shower

Iight show

shower

{i} duş, duş yapma

shower

duş almak

Tom bir duş almak istedi. - Tom wanted to take a shower.

Bir duş almak Tom'un uzun zamanını almaz. - It doesn't take Tom long to take a shower.

shower

(Nükleer Bilimler) duş, sağnak

shower

{f} yağmuruna tutulmak

shower

{f} duş yap

Genellikle gece duş yaparım. - I usually shower at night.

Üç gün içinde duş yapmadım. - I haven't taken a shower in three days.

shower

yağmak

shower

yağdırmak

shower

{i} kısa süreli yağmur

shower

(fiil) yağdırmak, yağmuruna tutmak, dökmek, yağmuruna tutulmak

shower

{i} hediye yağmuru

Onu pahalı hediye yağmuruna tuttu. - He showered her with expensive gifts.

shower

{i} duş, duş yapma yeri

shower

{i} duş, duş yapmayı sağlayan aygıt

shower

{i} kısa süren yağmur

shower

{i} hafif yağmur

English - English

Definition of precipitation that is intermittent in time, space, or intensity in English English dictionary

shower

Hyphenation

pre·ci·pi·ta·tion that I·s in·ter·mit·tent in time, space, or in·ten·si·ty