popsy

listen to the pronunciation of popsy
English - Turkish
kız arkadaş
{i} cici kız
{i} cici
popsy wopsy
cici kız
popsy wopsy
kız arkadaş
popsy wopsy
cici
grandfather
büyükbaba

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi. - Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.

Büyükbabasına benziyor. - He looks like his grandfather.

grandfather
{i} dede

Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı. - My grandfather would often read and study at this desk.

Dedesi bir yıl önce kanserden öldü. - His grandfather died of cancer a year ago.

English - English
A girl
grandfather