poetical composition; poetry; verse

listen to the pronunciation of poetical composition; poetry; verse
English - Turkish

Definition of poetical composition; poetry; verse in English Turkish dictionary

song
şarkı

Ozodbek'in şarkılarını severim. - I like Ozodbek's songs.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

song
parça

Onun yeni parçasını dinledin mi? - Did you listen to her new song?

song
şarkı söyleme

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

Şarkı söylemekten hoşlanıyorum. - I like to sing songs.

song
şarkıcılık
song
mahnı
song
{i} şiir

Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı. - Songs and poems were written about him.

Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin. - Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.

song
{i} şakıma
song
(isim) şarkı, türkü, şarkı söyleme, ötme, ötüş, şakıma, şarkı sözü, güfte, şiir
song
lirik şiir
song
{i} ötüş

Bülbüllerin ötüşü çok güzel. - The song of nightingales is very beautiful.

Bu kuşun ötüşü çok güzel. - The song of this bird is very beautiful.

song
saçma
song
{i} güfte

Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum. - Unfortunately I can't find the lyrics for this song.

song
song and dance şarkılı kısa oyun
song
{i} ötme

Bir kuş ötmesiyle ve bir insan konuşma tarzıyla tanınır. - A bird is known by its song and a man by his way of talking.

song
uydurma mazeret veya bahane
song
{i} şarkı sözü

Tom en büyük Amerikan şarkı sözü yazarlarından biridir. - Tom is one of the greatest American songwriters.

Tom bir şarkı sözü yazarı olarak ne kadar iyidir? - How good is Tom as a songwriter?

song
yır
song
ucuz fiyat
English - English
song
poetical composition; poetry; verse
Favorites