English - Turkish
Definition of plan, scheme, program; task, assignment, activity in English Turkish dictionary
- project
- {i} proje
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
-Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Onlar bu projede beraber çalıştılar.
-They worked jointly on this project.
- project
- sosyal konutlar
- project
- yöneltmek
- project
- plan
Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
-School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık.
-Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.
- project
- joba çizmek
- project
- çıkıntı oluşturmak
- project
- {f} hedefle
- project
- joba
- project
- kurmak
- project
- tasarlamak
- project
- {f} tahmin etmek, düşünmek, beklemek
- project
- proje çizmek
- project
- {i} proje, iş; plan, tasarı
- project
- {f} atmak
- project
- (Askeri) PROJE: Başarılacak bir iş, imal veya inşa edilecek herhangi bir şey ile ilgili olarak girişilmiş, belirli bir başlangıcı ve belirli bir sonu bulunan planlı teşebbüs
- project
- {f} fırlatmak
- project
- proje,v.hedefle: n.proje
Related Terms
English - English
Definition of plan, scheme, program; task, assignment, activity in English English dictionary
- {i} project
plan, scheme, program; task, assignment, activity
Hyphenation
plan, scheme, program; task, assignment, ac·ti·vi·tyPronunciation
Resimler
Favorites