photograph, picture, snapshot

English - Turkish

Definition of photograph, picture, snapshot in English Turkish dictionary

Related Terms

photo

(Biyoloji) foto

Fotoğrafta elimi tutuyorsun. - You're holding my hand in the photo.

Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler. - They showed me a lot of beautiful photos.

photo

ışıl

photo

photo finish fotofiniş

photo

fotoğraflamak

Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor. - They want to photograph every city.

Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu. - All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.

photo

pref. foto

photo

resim vermek

photo

ışık

Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır. - Photography is writing with light.

photo

i., k.dili. foto, fotoğraf

photo

dili fotoğraf

photo

fotoğraf

Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler. - They showed me a lot of beautiful photos.

Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım. - In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.

photo

(isim) fotoğraf, resim

photo

spermaya ait

English - English

Definition of photograph, picture, snapshot in English English dictionary

{i} photo

Hyphenation

photograph, picture, snap·shot